Modern İran edebiyatının en güçlü kalemi olan Sâdık Hidâyet’in birbirinden bağımsız sekiz öyküsünü içeren bu kitap, Doğu irfanı ve mistik anlatılardan izler taşımakla beraber, çoğunlukla bir kara mizah örneğidir. Hayata genellikle olumsuz ve karamsar bir gözle bakan Sâdık Hidâyet, sürekli hor görülen bir köpeğin içler acısı hâlini anlatırken, aslında insanlığın durumunu, kendini ve yaşadığı dönemi betimliyor. Diğer hikâyelerinde de benzer şekilde kara mizah ve ironik bir dil kullanan Hidâyet, hem İran edebiyatının hem de kendi edebi hayatının en olgun örneklerini veriyor.
Yazar bu latif hikâyelerinde, bir taraftan hayvanların davranışlarına kadar sirayet eden insanî hoşnutsuzluklar ve acı olguları, diğer taraftan zulüm görmüş hayvanlara karşı koşulsuz sevgisini çok derin bir üslupla yansıtıyor.