Robotların yaşamın her alanında var olduğu yirmi ikinci yüzyılda bir dilbilimci olan Han Shiro, kendisini gerçekten anlayabilecek bir dost arayışındayken insanların birebir kopyası androidler üreten bir şirketin varlığını öğrenir. Başta ona heyecan veren bu fikir zamanla androidin sınırlılığı yüzünden hayal kırıklığına evrilir. Çareyi yasa dışı şekilde androidine bilinç kazandıran bir çip taktırmakta bulur. Ancak Ao adını verdiği android, yabancı olduğu bilinç kavramı ile robotların uyması gereken kurallar arasında sıkışıp kalır. Cinayetle sonuçlanan bu karmaşa, android hakları uzmanı Avukat Yunpyo’nun yardımıyla mahkemeye taşınır. Bu tarihî hukuk savaşı, hem insanlığın hem androidlerin kaderini belirleyecektir.
“Sürükleyici bir distopya romanı. Bilinç sahibi bir robotun, bir yapay zekâ tarafından yargılandığı bu ironik tabloda hem hukuk sistemine hem insan doğasına dair pek çok ilginç soruyla karşılaşıyoruz.”
—Lee Sang-wan (KAIST Nöromühendislik Profesörü)
“Klasik metinlerde cinayet her zaman insan olmanın anlamını sembolize eder. Bir insan nasıl başka bir insanı öldürebilir? Onları böylesine uç bir tercihe götüren düşünceler ve şartlar nelerdir? İnsan Mahkemesi, Dostoyevski’nin Suç ve Ceza’sından beri sorulan bu soruları insan gibi görünen ve insan gibi davranan bir android açısından ele alıyor.”
—Bang Minho (Seul Ulusal Üniversitesi Kore Dili Profesörü